NİLAY ÖZENBAY

İstanbul’da doğan Nilay Özenbay, evli ve iki çocuk annesidir. 

İstanbul F.M.V. Özel Işık Lisesi’ni bitiren sanatçı, ardından Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar  Heykel Bölümü’nden 2015 yılında birincilikle mezun oldu.      

1997-2004 yılları arasında rahmetli heykeltraş İrfan Korkmazlar atölyesinde heykel  çalışmalarına başladı. 2004-2008 arasında Marmara Üniversitesi, Güzel sanatlar Fakültesi öğretim üyesi heykeltraş Ziyaeddin Nuriev eşliğinde çalışmalarına devam etti. 2008-2009 yılında, New York School of Visual Arts’da ‘ Fine arts sculpture course’a katıldı. Heykel çalışmalarına, kendi atölyesinde devam etmektedir

Heykeltraş Nilay Özenbay; figür-soyut form içindeki çalışmalarında, yaşam kırpıntılarını asılı tutar. Duygu ve düşüncelerini yansıttığı heykellerinde yaşam, formun içinde bekleyiştedir: duygu beklemektedir…Fikrin çeperinde, yüzeye en güçlü etkiyle çıkan duygu ön plandadır. Malzemenin sertliğini yüzeyde yaşanan duygusal dille yumuşatan sanatçının algılayışı, kendi özgünlüğüdür. Algılama şeklindeki özgünlüğünün yanı sıra estetik bakışa da sahip olan sanatçı yaşamı boyunca güzeli arar ve onu heykellerine yansıtmaya çalışır. Çamurun şekil aldığı, bronzun güçlü etkili çalışmaları, zamanla tekniğin olanaklarıyla farklı formların çıkacağı sürece geçişle birlikte fiberglassın etkin olduğu soyut formların kıvrımlarında devam eder. Figürlerin soyut formun akan yüzeyleriyle birlikteliği, sanatçının heykellerinde devinimi arttırmıştır. Sanatçının yaşamı heykelle kavrayış tutkusu, figüratif ve soyut çalışmalarında yeni eğilimleri takip ederek devam etmektedir.

Ünlü karakter Cat woman ile başlayan son dönem çalışmaları, popüler kültürdeki birçok olaya referans etmektedir. Kurgusal karakterlerin biçimsel dili, toplumsal yaşantıdaki anlam ve önemini aşarak heykel formunda sanatsal ifadeye dönüşmüştür. Kurgu çocuk karakterler, sevimliliklerini içerikleriyle birlikte forma dönüştürür.

Gerçekliğin, soyut, kıvrımlı yüzeylerle ifadesi, sanatçının içsel dönemeçlerinde beklettiği duygu sekanslarının iletilmesidir. Yaşam, heykelin formunda, algının ötesinde yok olamayacak bir gerçeklikle biçimsel dilin içinde devam eder.